İYİ Parti başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın adaylığını resmen ilan etmesi ve muhalefete “Adayınızı açıklayın” daveti yapması hakkında, “Sayın Erdoğan’a bir tavsiyem, bir çağrım var. Alsın seçim kararını, diyelim ki yarın aldı, 3 ay sonra seçim var. Yarın (seçim kararı) alsın öbür gün adayımızı açıklayalım” diye konuştu.
Daha evvel iki kere cumhurbaşkanı seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP İzmir Vilayet Müşavere Meclisi Toplantısı’nda cumhurbaşkanlığı adaylığını resmen ilan etmişti. Erdoğan, konuşmasında seçimlerin 2023’ün Haziran ayında yapılacağını açıklarken Cumhur İttifakı’nın adayı için de “İşte söylüyorum; Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan” tabirlerini kullanmıştı.
Bu akşam Habertürk canlı yayınına katılan Meral Akşener, Erdoğan’ın adaylığını açıklamasıyla ilgili konuştu. Akşener, “Sayın Erdoğan’ın adaylığını ilan etmesi için kendisine ‘Hayırlı olsun’ diyorum. Zira aday olup olmayacağı konusunda oldukça bir dedikodu vardı. Hukuksal tartışma farklı. Bir dedikodu vardı… Onun için iyi olsun” dedi.
Akşener ayrıyeten, “Seçim 2023 Haziran’ında dediğine nazaran o vakit biraz bekleyecek ve meraklanacak” dedi.
Akşener, “Seçim kararı alındı diyelim ki. Yarın alındı, öbür gün bu işler hale yola girer. Uzun uzun konuşmaya gerek yok. Aday ortaya çıkar. Biz cumhurbaşkanı adayı üzerinden tartışmıyoruz, tartışmayacağız, en kolayı o. Asıl sıkıntı 13. Cumhurbaşkanı, bizim tabirimizle Millet İttifakı’nın adayı olacak” dedi. Akşener’in konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
“Aday konuşmama kararı aldık”
“Ama 6’lı masadan bakıldığında, biz genel liderler cumhurbaşkanlığı adaylığını konuşmama kararını aldık. Bunu da başka arkadaşlarımız daima söyledi. Şöyle bir durum var, biz cumhurbaşkanı adaylığının ötesinde bu ucube sistemin ortadan kalkması, halkoyuyla, demokrasiyle, insanların tercihiyle değişmesi. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesinin savının sahibiyiz. Bu argümanda birleştik. Asıl olması gereken hususun tartışılmadığı, gözden kaçırıldığı, perdelendiği tartışma biçimi. Biz bunu reddediyoruz. Sayın Erdoğan’a bir tavsiyem, çağrım var; alsın seçim kararını. Diyelim ki yarın aldı, üç ay sonra seçim var. Biz de pazartesi adayımızı açıklayalım. 2023 Haziran’ında dediğine nazaran o vakit biraz bekleyecek ve meraklanacak. Bu sistemi tartışmadıkça. O yün yumağının üstüne düşmeyeceğiz, kapılmayacağız biz. Adaylarını açıklamadı demek daima yün yumağı. Kedilerin önüne atarlar ya.
Bizim samimi bir biçimde, tekrar söylüyorum, 6 genel liderin içinde ben Cumhurbaşkanı adayı olmayacağımı Eylül ayında söyledim. Burada hiçbir değişiklik yok. Biz seçimde birinci parti olacağız. Parlamenter sistem konusu çok değerli. Bu ucube sistemin değişmesi behemahal oylarla, demokrasiyle, sandıkta, hür irade tercihiyle değişmesi kaide. Aksi takdirde bizim partili Cumhurbaşkanı sistemi ne ABD ne Finlandiya ne de Fransa ile alakası yok. Burada özne sayın Erdoğan değil. Bir bakanlığın bölge müdürlerinden tutun vilayet müdürlerine kadar tayin sistemi içinde kelam sahibi. Bu ülkenin bütün kurumları gitti. Müsteşarlık makamı bu ülkenin hafızasıydı, gitti. Bakanlar gelir Meclis’te hesap verirdi. Biraz önce gelirken gördüm, Sabri Uzun’un rütbeleri geri alınmış. Emekli bir polis müdürü bir ileti yazmış. Bu bildirisi beğenmeyebilirsin. Canan Kaftancıoğlu ile ilgili. Bu tweet’e gıcık olursunuz, uyuz olursunuz, anlarım. Mahkemeye de verebilirsiniz, bunları anlarım. Yazılan doğruysa kararname ile rütbeler, polis müdürü olduğu için aldığı emekli maaşının polis müdürlüğü kısmı gitti, silah verirlerdi, o gitti, emekli müdürlük gitti. Biz şayet cumhurbaşkanı adaylığı üzerine odaklanırsak, bu sistemin ne büyük ziyan verdiğini gözden kaçırırız.
Seçim kararı alındı diyelim ki. Yarın alındı, öbür gün bu işler hale yola girer. Uzun uzun konuşmaya gerek yok. Aday ortaya çıkar. Biz cumhurbaşkanı adayı üzerinden tartışmıyoruz, tartışmayacağız, en kolayı o. Asıl sıkıntı 13. Cumhurbaşkanı, bizim tabirimizle Millet İttifakı’nın adayı olacak. Lakin bizim yaptığımız iş genişletilmiş parlamenter sistemi, adalet, demokrasi, eğitimde detaylarını konuşmak. Siyasi partiler insan güçlerini birleştirip seçim sandıklarını müdafaa konusunda inanılmaz ciddiyette bir çalışma yapıyor. Artık en korkulan nedir; sandıkta oyların çalınması. Sandıklar partilerin namusudur. O namusa el uzatmak kadar dehşetli bir şey olamaz. Ben cumhurbaşkanlığı sorununu kendimle ilgili konuşabilirim lakin. 6 kişinin ismine nasıl konuşurum? Onu saygısızlık sayarım. Sonuçta Millet İttifakı’nın adayları olarak girdiler. Hepimiz uğraş gösterdik. Sonuçta CHP’nin belediye liderleri. Onlar günün sonunda CHP’nin listesinden girmiş belediye liderleri. Muvaffakiyete hasret değerli. Asıl sorun imparatorluk bakiyesi olmanın getirdiği muvaffakiyete hasret. Münasebetiyle iki arkadaşımızın seçimi kazanmış olmaları elbette büyük memnunluk verdi seçmene. Benim en değerli hassasiyetim şu oldu; bu iki belediye liderinden hangisi aday gösterilirse elbette GÜZEL Parti olarak kabul ederiz dedim. Ancak o iki belediye liderin da çatısı CHP. Bu iki arkadaşımızın etrafında taraftar olma hali oldu, buna dikkat edilmesi gerektiğini her yerde söyledim. Sayın Kılıçdaroğlu’nun söylediği kriterler var. Ben ona şahsî olarak katılıyorum. Lakin en kolay iş o. Tek adayla gidilmesi gerektiğini ben söylüyorum. Zira 24 Haziran’dan bir deneyimim var. Tek adayla gidilmesi gerektiğinin samimiyetini söz etmek için ‘Ben aday değilim’ de duruyorum. Fakat bizim partimiz birinci olacak.
“Erdoğan ana muhalefet partisi genel lideri olacak”
Biz birinci parti olacağız. 6’lı masa iktidar olacak. 13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’ndan çıkacak. Sayın Erdoğan ana muhalefet partisi genel lideri olacak. Şu bizim 4,5-5 yılda çektiğimizi, hele bu 2018’den beri yaşadıklarımız noktada sayın Erdoğan’ın hiç alışık olmadığı durumda, parlamenter sistemin ne kadar hoş âlâ bir iş olduğunu söyleyeceğine her türlü argümana varım. Sayın Erdoğan’ın ana muhalefet önderi olarak bunu teklif edeceği tezine varım her türlü.”
