Julian Assange‘ın eşi Stella Moris, Assange’ın avukatlarından Jennifer Robinson ve İngiltere Ulusal Gazeteciler Sendikasından (NUJ) Tim Dawson, İngiltere’nin Assange’ın ABD’ye iade edilmesi tarafındaki kararının akabinde basın toplantısı düzenledi. Moris, İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel‘in Assange’ın ABD’ye iade edilmesi durumunda başına gelebileceklerin farkında olmasına karşın, sözkonusu karara imza attığını lisana getirdi.
‘Uyanık olduğum her saat onun için savaşacağım’
Assange’ın yanlış bir şey yapmadığını ve hiçbir hata işlemediğini savunan Moris, “Araştırmacı bir gazeteci ne yapması gerekiyorsa onu yaptı. O bir gazeteci. İşini yaptığı için cezalandırılıyor” sözlerini kullandı. Eşi Assange özgür olana kadar tüm tarafların baskıyı sürdürmesi gerektiğini söyleyen Moris, “Burada yolun sonunda değiliz. Bunun uğraşını vereceğiz. Mevcut her yolu kullanacağız. Julian özgür olana, adalet yerini bulana kadar uyanık olduğum her saat onun için savaşacağım” dedi.
Moris, eşinin hayatının kelam konusu olduğunu, onun özgürlüğü için her yolu deneyeceğini söyleyerek, “Onun özgür olmasına müsaade verilmeli. O özgür olmalı. Herkes bunu biliyor” diye konuştu. Assange’ın yaşamak istediğini ancak ABD’ye gönderilmesi durumunda başına gelebileceklerden telaş duyduğunu söyleyen Moris, şunları kaydetti: “Julian özgürlük olasılığıyla, çocuklarıyla ve benimle birlikte olmak için yaşamak istiyor. Gerçek şu ki, ABD’ye iade edilirse, içinde bulunacağı şartlar çok bunaltıcı olacak. Onu kendi hayatına son vermeye itecek.”
‘Daha çok uğraş edeceğiz’
Çocuklarına babalarıyla ilgili alınan kararı açıklamakta zorlandığını lisana getiren Moris, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Bir aile olarak nasıl bir şey olduğunu tanım etmek çok güç. Aldığımız her karar için azmimiz, iki katına çıkıyor. İngiltere sürecinin Julian’ın acısını uzatmanın bir yolu olarak kullanıldığını görmenin nasıl bir şey olduğunu anlatacak kelamım yok. O çok güçlü. Savaşmalıyız. Onun içgüdüsü savaşmak ve benimki de o denli. Daha çok uğraş edeceğiz.”
Stella Moris, İngiltere’nin bugün açıkladığı iade kararının akabinde eşi Assange’ı gelecek hafta salı günü hapishanede ziyaret edeceğini bildirdi.
‘Sonuna kadar itiraz edeceğiz’
Assange’ın avukatlarından Robinson da ABD’ye iade kararını engellemek için her türlü hukuksal yolu deneyeceklerinin altını çizerek, “14 günümüz var ve buna sonuna kadar itiraz edeceğiz. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gideceğiz” tabirlerini kullandı.
Basın toplantısına katılan İngiltere Ulusal Gazeteciler Sendikasından (NUJ) Tim Dawson da İngiltere’nin Assange’la ilgili verdiği kararın araştırmacı gazeteciliğe karşı bir tehdit olduğunun altını çizerek, sözkonusu kararın gazetecilerin birtakım haberlerin yayınlamasıyla ilgili ileride alacağı kararları etkileyeceğini belirtti.
Ne olmuştu?
İngiltere İçişleri Bakanı Patel, Irak ve Afganistan’daki cürümlere ait evrakları yayımlayan WikiLeaks’in kurucusu Assange’ın ABD’ye iade edilmesi kararını imzalamıştı. İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “Hem sulh ceza mahkemesi hem de yüksek mahkemenin değerlendirmesinin akabinde 17 Haziran’da sayın Julian Assange’ın ABD’ye iadesine karar verildi” denilmişti.
Açıklamada, Assange’ın karara itiraz için 14 günlük müddeti bulunduğu aktarılmıştı.
WikiLeaks’ten yapılan açıklamada ise karara reaksiyon gösterilerek “Bugün, basın özgürlüğü ve İngiliz demokrasisi için kara bir gün. Bu ülkede tabir özgürlüğünü önemseyen herkes, İçişleri Bakanı’nın Julian Assange’ın suikastını planlayan ABD’ye iadesini onayladığı için derin bir utanç duymalıdır” tabirlerine yer verilmişti.
Assange, ABD’de 175 yıl mahpus cezası ile yargılanabilir.
