Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, toplumsal medya hesabından MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’ye davette bulundu.
”Sayın Bahçeli, bugün biraz uykusuz kalmanızı rica ediyorum” diyen Davutoğlu, ”Saat 23:30’u bekleyin lütfen’‘ sözlerini kullandı.
Sayın Bahçeli, bugün biraz uykusuz kalmanızı rica ediyorum. Saat 23:30’u bekleyin lütfen. @dbdevletbahceli
— Ahmet Davutoğlu (@Ahmet_Davutoglu) June 15, 2022
‘İyi dinleyin, tahminen bu sefer anlarsınız’
Davutoğlu saatler 23:30’u gösterdiğinde Twitter hesabından paylaşımını yaptı. Gelecek Partisi Önderi paylaşımda, “Sayın @dbdevletbahceli âlâ dinleyin, tahminen bu sefer anlarsınız. “ notunu düştüğü bir görüntü yayımladı.
Sayın @dbdevletbahceli iyi dinleyin, belki bu sefer anlarsınız.https://t.co/ozesmmquoO
— Ahmet Davutoğlu (@Ahmet_Davutoglu) June 15, 2022
Psikolojik sıhhatiniz konusunda kaygılıyım
Davutoğlu, MHP önderi Bahçeli’yle ilgili “Sayın Bahçeli, son küme konuşmanızı dinlerken sizin isminize çok üzüldüm. Yeniden asabi bir yüz, yeniden sert cümleler, yeniden hakaret lisanı ve her haliyle yüreğiyle lisanı ortasında bağı olmayan bir gördüm. Sizin ruhsal sıhhatiniz konusunda önemli biçimde kaygılıyım” dedi.
Davutoğlu’nun Bahçeli’ye seslenişi şöyle:
‘Bir insan nasıl bu kadar öfkeli olabiliyor’
Sayın Bahçeli, son küme toplantısını dinlerken sizin isminize tekrar çok üzüldüm. Tekrar asabi bir yüz, yeniden sert cümleler, yeniden hakaret lisanı. Ve her haliyle yüreğiyle lisanı ortasında bağı olmayan bir insan gördüm. Daha evvelki bir hasbihalimizde ‘aman kendinize dikkat edin’ demiştim. Artık bir defa daha söylüyorum: Sizin ruhsal sıhhatiniz konusunda önemli formda dertliyim.
Bir insan nasıl bu kadar öfkeli olabiliyor. Lisanına nasıl bu kadar ağır sözler yükleyebiliyor. Mevlana’nın bir kelamı var: ‘Kalp deniz, lisan kıyıdır; denizde ne varsa kıyı odur’ Aslında sizin şu anda anlıyorum ki sorununuz dilinizde değil, kalbinizde. Şu anda akademik hayatta olsam bir doktora öğrencime sözcükler, mimikler ve siyaset alakası bağlamında sizi incelemesini tavsiye ederdim.
Bir sonuca aslında ben ulaştım: Sizin sorununuz yalnızlık. İnsan insanın şifasıdır Sayın Bahçeli. Siz insan ortasına karışmadığınız için, Diyarbakır’a gidemediğiniz için mesela, Kürtlerin halini anlayamazsınız. Toroslara Yörüklerin ortasına karışmadığınız için onları da anlayamazsınız. Sizi son olarak Trakya’da ne vakit gördük Sayın Bahçeli ya da Erzurum’da…
Hakkınızı yemeyelim, Sayın Erdoğan ile Ahlat’a gitmişliğiniz var Doğu ismine. Resmi protokolle, resmi bir halde. Sayın Bahçeli ile aramızdaki fark bu. Siz bizi anlayamazsınız. Ancak ben sizi anlıyorum. Sizin niçin öfkeli olduğunuzu da biliyorum. Diyarbakır’da yayınlamış olduğumuz, demokratik geleceğimizin inşası Kürt Sıkıntısı Çalıştayı’na takmışsınız.
Hayır, aslında ondan rahatsız değilsiniz. Ona geleceğim lakin siz ondan rahatsız değilsiniz. Siz neden rahatsızsınız biliyor musunuz? Daha bir ay evvel, Antalya’da Yörük Ahmet diye karşılanan birinin bundan bir kaç gün evvel Diyarbakır’da Serok Ahmet diye gür bir sesle karşılanmasından rahatsızsınız. Siz Doğu’da ve Batı’da, Türkler ve Kürtler, Sünniler ve Aleviler tarafından tıpkı anda sevilen herkesten rahatsız olursunuz. Sizin zıt kutbunuz olan örgüt de rahatsız olur. Çok enteresan.
Bahsettiğiniz çalıştayla ilgili bir siz rahatsız oldunuz bir de terör örgütü. Zira biz, sizlerin beslendiği o nefret lisanını kurutmaya geliyoruz. Zira biz, sizlerin beslendiği o kutuplaştırıcı lisanı tasfiye etmeye geliyoruz. Onun için yeni bir zihniyet diyoruz. Ne demişiz. 10 unsurda yeni bir zihniyet demişiz. Buna mı karşısınız. Zira siz eski zihniyetin 90’lı yılların zihniyetinin hakim olmasını istiyorsunuz.
Yerli bir yaklaşım demişiz, buna mı karşı çıkıyorsunuz. Evet bu ülkenin insanları bu toprakların çocukları siz isteseniz de istemeseniz de yerli bir prosedürle anlaşacaklar.
‘Sizin üzere düşünmeyen herkes ya hain ya terörist’
Düşünce ve söz özgürlüğü demişiz. Buna mı karşı çıkıyorsunuz? Hakikat karşı çıkarsınız, zira sizin üzere düşünmeyen herkes ya hain ya terörist. Alışın Sayın Bahçeli, sizden farklı düşünenler de bu ülkenin vatandaşları.
‘İsteyen istediği lisanı öğrenir, öğretir’
Ne demişiz ana lisanda eğitim demişiz. Allah aşkına ana lisan insanlara bir lütfudur. İsteyen istediği lisanı öğrenir, öğretir. Birebir metinde görmüyor musunuz? Resmi lisanımız Türkçe diyoruz. Lakin bilin, Feqîyê Teyran’ın o hoş Kürtçe’sini anlayabilseydiniz, Yunus Emre’den farklı bir şey söylemediğini görürdünüz. Lakin sizin gönlünüz kapalı.
Ne demişiz. Lokal idarelerde demokrasi demişiz. Evet biz KYK’ya da kayyuma da karşıyız. Seçimle iş başına gelenin seçimle gideceğine inanırız.
Ne demişiz. Doğu’da yeni bir sosyo-ekonomik kalkınma planı demişiz. Yanlış mı demişiz Sayın Bahçeli? O bölgede teknolojik üstler kurulsun demişiz. Yanlış mı demişiz? Türkiye’nin batısında ne varsa doğusunda da o olsun demişiz. Bundan mı rahatsız oluyorsunuz.
Ne istiyorsunuz Allah aşkına? Nedir bu kutuplaştırıcı lisan. Bir grup örgütlerden bahsediyorsunuz. Artık ben size soyayım. Bir orta terör başı Öcalan’a gül veren biri vardı. Artık size yoldaşım diyor. Hiç bir açıklama yapmadınız. Yoldaşın yoldaşı hakkında ne düşünüyorsunuz. Bir seçim kazanmak için İmralı’dan mektup getirmeyi yasal gördünüz. Kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ın televizyonlara çıkmasını neredeyse alkışladınız. Bunlar terörle işbirliği değil mi?
Biz ise açığız yalınız netiz. Bir defa daha söylüyoruz. Evet Türkiye’de Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken yesyeni bir zihniyete gereksinim var Sayın Bahçeli. Asık hızlı bir zihniyete değil, mütebessim bir zihniyete. Bir nefret lisanına değil, ‘biz bu topraklara sevgi tohumu ekmek istiyoruz’ diyen. Hz. Mevlana’nın lisanına muhtaçlık var Sayın Bahçeli.
‘Tarihe başarısız bir başkan olarak geçeceksiniz’
Siz isteseniz de istemeseniz de bu toprağın insanları yeni jenerasyonları bu lisanla konuşmayı başaracaklar. Siz ise tarihe başarısız bir önder olarak geçeceksiniz. Yoldaşını yolda bırakan bir önder olarak geçeceksiniz. Sayın Ecevit’i nasıl yolda bıraktığınızı herkes biliyor. Siyasi kundakçı diyorsunuz ya. Kim kundakladı o günkü hükümeti? Artık Sayın Erdoğan’ı da buradan uyarıyorum, yakın bir vakit da o kundakçılığı Cumhur İttifakı’na da yaparsa hiç şaşırmayın. Aslında Sayın Bahçeli, bu iletilerini bize vermiyor Sayın Erdoğan’a veriyor. Sakın ola ki yine demokratik bir yaklaşımla yeni bir zihniyet geliştirmeye kalkma. Serok Ahmet sözüyle bana yüklenirken aslında öteki ileti vaeriyor.
Davutoğlu Diyarbakır’da 10 unsurluk açıklama yapmıştı
Diyarbakır ziyaretinde konuşan Gelecek Partisi önderi Davutoğlu, Kürt sıkıntısının tahlili için tekliflerinin yer aldığı “Kürt Problemi: Yeni Bir Demokratikleşme Sürecinin Temel Unsurları” metni açıklamıştı.
Yine ‘Serok Ahmet’ demişti
Bu açıklamaya reaksiyon gösteren MHP önderi Bahçeli ise dünkü küme toplantısında Davutoğlu’nu şu sözlerle amaç almıştı: “Zillet ittifakının ıslah olmaz üyesi Serok Ahmet’in, Diyarbakır’da düzenlenen “Demokratik Geleceğimizin İnşası: Kürt Meselesi” çalıştayında yaptığı konuşma, bu çalıştaya PKK’lıların ve FETÖ’cülerin aleni iştiraki bölücü bir provokasyondur. Serok artık kartını açık oynamaktadır. Ve PKK tezlerini savunacak kadar çukurlaşmıştır. Serok Ahmet, Türkiye’nin başına sarılmış beladır, kumanda edilen mandacıdır, geçmişi ve geleceğiyle siyasi kundakçıdır.”
