Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AKP Meclis Küme Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“-Millet Meclisi ne kadar faal çalışırsa ülkemiz maksatlarına o kadar süratli ulaşır.
-Azerbaycanlı kardeşlerimizin 28 Mayıs Bağımsızlık Günü’nü her açıdan göz kamaştırıcı bir teknoloji merasimi ile taçlandırmış olduk.
-İstanbul’un Fethi’nin 569. yıldönümü coşkusunu Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi muştusuyla ve 560 bin kişinin, resmi sayı veriyorum, iştirakiyle paylaştık.
-Fatih’in emaneti Ayasofya’yı 84 yıl sonra asli hüviyetine tekrar kavuşturarak fethin bağrında oluşturulan yarayı kapattık.
-Fatih’ten itibaren uzunca bir vakittir harap vaziyetteki İstanbul’un kısa vakitte büyüleyici bir hoşluğa büründürülmesi Avrupalılar’ın da ufkunu genişletmiştir. Rönesans’ın izini takip ettiğinizde kendinizi bu topraklarda bulursunuz.
-Çamlıca Zirvesi neydi, bir kirlilik abidesiyle o kulelerle. Çevrecilik ismine konuşanlar, ‘Burada bir etraf katliamı var’ demediler. Biz geldik, oradaki demir yığınlarını kaldırdık ve mükemmel bir tasarım olan Çamlıca Kulesi’ni diktik.
-Şimdi her renkten her kökenden her inançtan insanın dünyanın dört bir yanından gelip İstanbul’da yaşamayı, okumayı tercih etmesi bize yük değil kardır. Biz bu türlü bakarken ana muhalefet nasıl bakıyor, ‘Bunlar kaçkın’ diyor, ‘Bunları buraya alamayız’ diyor, ‘Biz geldiğimizde bunları göndereceğiz’ diyor. Bunlar uygar değil, bunlar gayri uygar. Medeniyetimizin başşehri İstanbul’a ne yapsak, hangi hizmeti getirsek borcumuzu ödeyemeyiz
Atatürk Havalimanı
-Adını Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi olarak tescillediğimiz eser kentin vahası, hoşluk anıtı olarak insanımıza hizmet verecektir. Şu anda biz de o denli yapıyoruz. Dünyanın en çağdaş, en fonksiyonel havalimanlarının başında gelen İstanbul havalimanı ülkemizin yüz akı olarak faaliyetlerine devam ediyor.
-Atatürk Havalimanı ise askeri havalimanı, sivil pistiyle kısmen bu vasfını sürdürecek. Biz yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimizde Atatürk Havalimanı’nı kullanıyoruz. Yabancı devlet insanları da burada karşılanıyor. Biz Atatürk Havalimanı’na 1006 odalı kent hastanesi yaptık 3 ayda. Ana muhalefetin hal binasını hastane takdim etmesi üzere milleti aldatma uğraşında değiliz. Onlara o yakışır. Sancaktepe’de emsal bir hastaneyi yaptık. Bu iki hastanede de havaalanı var. Yurtdışında mevte terk edilen vatandaşlarımız vardı ya, bizler oradan ambulans uçağımızla aldık, getirdik burada tedavileri devam ediyor.
-İstanbul Atatürk Havalimanı’nı eski işleviyle devam ettirmeye çalışmak İstanbullulara haksızlık olacaktı. Türkiye’nin ve İstanbul’un daha uygun bir yerde yeni bir havalimanına muhtaçlığı vardı. Yap-işlet-devret tekniğiyle Hazine’ye yük getirmeden ülkemize kazandırdık. Bu havalimanımız dünyada birincilerden, çağdaş, lüks. Bu havalimanımızı daha da geliştiriyoruz. Yolcuların otel muhtaçlığı için de gerekli dayanağı vereceğiz. Pistlerdeki eksiği de giderecekler. İGA tahminen de dünyada bir numara olacak. Kargo kısmı Atatürk Havalimanı olan yeni havalimanımızı büyütmeye devam ediyoruz.
-Atatürk Havalimanı’nda 5 milyon metrekare üzerindeki alanı millet bahçesi yaparak İstanbul’un hizmetine sunuyoruz. Fethi çağrıştırması için 143 bin 500 ağaç dikiyoruz. Vatandaşımızın her türlü muhtaçlığını karşılayacak altyapı kuruyoruz. 350 yaşında zeytin ağacının da dikimini yaptık.
-Bay Kemal dikkat et. Zulüm 1453’te başladı dediniz. Senin avanen İstanbul’umuzun başta Kadıköy olmak üzere bütün buralarda duvarlara bunu yazdı. Palavra ve iftira ile millet bahçesi üzerinden bize saldıranlara da verilmiş en hoş karşılığı pazar günü orada verdik.
-Dünyanın hiçbir yerinde bir kente bu türlü bir yeşil alan kazandırılması projesine karşı çıkacak aklı başında tek bir kişi bulamazsınız. Ülkemizde birileri bu türlü bir hizmeti dahi siyasi hasımlık aracı haline getirecek kadar akıllarını kaybetmişlerdir. İşi etrafın korunmasını savunmak olan pek çok kuruluş var. Bunlar çevrecilik ismine bizim yaptığımız her projede karşımıza dikilmişlerdir. Beklerdik ki birebir çevreler Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi projesinde yanımızda olsun.
-Millet bahçesi tartışmalarında bırakın aksiyonu en küçük ses çıktığını duydunuz mu? Duyamazsınız. Bunların sıkıntısı etraf, ağaç değil. Bu ülkede bizden daha samimi çevreci de yoktur. Önümüzdeki yıl fethin 570. yıldönümü merasimlerini Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin tamamlanan kısımları üzerinde yaparak bu kifayetsiz muhterislere hak ettikleri karşılığı bir sefer daha vereceğiz.
Kılıçdaroğlu’nun Van ziyareti
-Yaptığımız her eser üzere millet bahçesine de çamur atan Kılıçdaroğlu Van’da terör örgütünün ağzıyla konuşarak aklınca Kandil’e selam çakıyor. Van’ı sarsıntıdan sonra tekrar inşa ettiğimizden haberi yok. Sen oraya kaç sefer gittin? Bugüne kadar biz Van’a takribi olarak en az 35 milyar harcama yaptık. Bay Kemal’e sorsanız Kağıthane’ye Kağıttepe dediği üzere buraya da öbür bir şey söyler, haritadaki yerini bile gösteremez. Van’da şayet PKK örgütünün uzantısı olanlar misyonda olsaydı inanın su bile bulamazdınız. Van’a suyu biz götürdük. İstanbul’u aldığımız vakit susuz bir İstanbul vardı. Kimden almıştık, CHP’den. En kısa vakitte suya kavuşturduk. Fakat Bay Kemal bunları bilme. O; bilgi fukarasıdır, siyasetin fukarasıdır. Anlamaz bu işlerden. Aslında bunların hepsinden haberi var.
-Milletin parasını çalan hırsızdır. Hırsızın sırtını sıvazlayan ise daha büyük hırsızdır. Kılıçdaroğlu CHP’li belediyelerdeki yolsuzluk operasyonlarına karşı çıkarak safını aşikâr etmiştir. Van’ı överken bu kenti İranlılar için nasıl cazip hale getireceğini anlatan da Kılıçdaroğlu, ülkemize gelen yatırımcıları en aşağılık halde tehdit eden de yeniden Kılıçdaroğlu. Neden biliyor musunuz zira bu zat yalancı. Zira bu zat omurgasız. Zira bu zat bir proje. Zira bu zat bir aparat. Bu zatın partisinin başına kaset komplosuyla geçirildiği günden beri Türkiye’nin ulusal çıkarlarına karşı sinsi bir savaş vermek dışında bir iş yaptığını gördünüz mü?
-Ne diyorlar; biz gelirsek bu işleri alan müteahhitlere ödeme yapmayacağız. Siz ne cinssiniz? Devlette devamlılık temeldir. Söke söke bu ülkede hukuk var. Şakır şakır ödemeye mecbursun. Bu CHP’li diye ödemeyin demedik, şakır şakır ödedik. Bizde bu türlü bir kin yok.
-Demirtaş’ından Kavalasına ülke ve millet düşmanı teröristleri savunmaktan, Ankara’dan İstanbul’a yürümekten öbür eforu var mı? ABD’deki yurt binasını lisanına dolan kişinin FETÖ’nün, PKK’nın faaliyetlerinden şikayetçi olduğunu görmedik. Kılıçdaroğlu kime hizmet ediyor? Muhammed Ali’nin çiftçiliğine de öğrencilerimizin hizmetine sunarak bu zatı daha da çatlatacağız.
-Bu zatın yaptığı her iftirayı burnundan getrmek de öteki dünyada yakasına yapışmak da boynumuzun borcu. Bizim ailemizle uğraşanların cemazi evvelini ortaya dökmesini biliriz, bize yakışmaz. ‘Kaçacak’ savından, yurt binasına kadar pek çok problemin etrafında dönüp durması bir proje olmasındadır.
-Bu tipler omurgasız oldukları için evvel senaryoya, sonra kitlenin rengine nazaran her şeyi söylerler sonra inkar ederler. Sefil halini, ‘Korkudan içeri kaçtılar’ diyecek kadar bu karikatür tip için harcadığımız her nefese acıyoruz. Biz doğruları yüzlerine çarpmayınca daha büyük palavralara, daha iftiralara sarılan bu hadsizlere ağızlarının hissesini vermeye katlanıyoruz.
-2023 yılı haziran ayında yapılacak seçimde rakip gördüğü herkesi ya kendine tabi kıldı ya da saf dışı bırakmaya başladı. Mevzu kendi siyasi ikbali olunca ya benimle olun ya da yolumdan çekilin diyerek nasıl şahinleştiğini ibretle takip ediyoruz.
-Cezaevinden biri kendisine ayar verdi lakin hiçbirinin sesi çıkmadı. Herhalde soluk boruların tutan el ses çıkarmalarına müsaade vermedi.
Kılıçdaroğlu’na 10 soru
-Buradan Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum. Birkaç soru sormak istiyorum. Kesin, net yanıt vermesini istiyorum. Kendisini muhatap almaya başlayabiliriz.
* PKK’dan YPG’ye, tüm terör örgütlerini, en şiddetli formda lanetliyor mu, lanetlemiyor mu?
* Türkiye’nin PKK ve YPG’ye karşı yürüttüğü sınırötesi harekatlarını destekliyor mu desteklemiyor mu?
* İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelği konsunda kendi devletinin izlediği siyasetlerin yanında mı değl mi?
* Türkiye’nin Akdeniz ve Ege’de verdiği ulusal uğraşta ülkesinin safında mı, karşımızdakilerin safında mı?
* Dünyanın salgın ve savaş sebebiyle yaşadığı krizin ülkemize tesirleri karşısında gayretimize en azından ilkesel olarak takviye veriyor mu, vermiyor mu?
* Siyaseti ülkenin ve milletin ali çıkarları üzerinde yürütmeye var mı yok mu?
* Siyasi stratejilerni yabancı ülke temsilcilerine onaylatmak yerine ülke kamuoyuyla belilrmeye yönelecek mi?
* 1000 yıldır kanlarımızla sulayarak ebedi vatanımızda tüm pahaları, sembolleriyle asil bir devletin evladı üzere hareket etmeyi kabul ediyor mu?
* Partisi içinde her türlü terör örgütü destekçisini, hırsızı, tacizciyi tasviye etmeyi düşünüyor mu?
* 2023’te yüreği yetip cumhurbaşkanı adayı olacak mı olmayacak mı?
Bu soruları uzatmak mümkün. Bunlara vereceği yanıtlara razıyız.
‘Bunlar sürtük’
-Tarihimize ‘Gezi Olayları’ ismiyle bir ihanet, bir utanç, bir vandallık vesikası olarak geçen hadiselerin 9. yılındayız. Olaylar, Seyahat Parkı’ndaki bir kaç ağacın kesildiği teziyle alevlendirilmişti. Düşünün, Dolmabahçe Cami’nin içinde bu eşkıyalar bu teröristler caminin içini pislemişti. Bu teröristler, eşkıyalar bira şişeleriyle caminin içini pislemişti. Bunlar bu türlü. Bunlar çürük, bunlar sürtük. Kamu binalarının, polis araçlarının, işyerlerinin, otobüslerin, sokakların yıkıldığı Seyahat olaylarının gerisinde hangi güçlerin olduğunu tarih de yazıyor. Bunlardan bu millete hayır gelmez. Bunlar lakin terör sevicilerle bir arada.
-Dün 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü’ne çıkıp hakaret edip pankart asmaya çalışan tipler bunların somut örnekleridir. Bu siyasetçi kılıklı provokatörler terbiyesizliklerinin hesabını verecektir. Bu ne densizlik, edepsizliktir. Sen milletvekili olsan ne muharrir. Polise karşın asamazsın, asamayacaksınız. Hukuk önünde hesabını vereceksiniz.
-Kültür sanat aktiflikleri üzerinden milletimizi birbirine düşürmeye çalışanları kendi silahlarıyla boğmaya mecburuz. Beyoğlu Kültür Şenliği en hoş yanıtımızdır.
-Gezi olaylarının planlı ve alçak kalkışma olduğunu boşuna söylemiyoruz. Yatırımcıların çıkışan, dövizin yükselmesine kadar hala boğuştuğumuz sorunun başlangıç noktası Seyahat hadisesidir. Maddi tahribatın bedeli 1,5 milyar dolar. Bu hadise gerisinden gelen tüm oyunların, tuzakların işaret fişeğidir.
-Gezi olaylarıyla yapamadıklarını FETÖ’nün emniyet-yargı darbe teşebbüsüyle ülkenin legal hükümeti devirmeye kalkarak tekrar denediler. PKK’yı ve siyasi uzantılarını harekete geçirip çukurlar açarak o bölgenin hoşluklarını rezil ettiler. Sinsi senaryolar paramparça olunca, 15 Temmuz’da askeri darbe yapma cüretinde bulundular.
Ekonomik durum
-Sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturma uğraşlarını sınırötesi harekatlarımızla akamete uğrattık. İktisadımızı kur-faiz-enflasyon şer üçgeni üzerinden maksat alan ataklara karşı kararlılıkla gayret ettik, ediyoruz.
-Ekonomide büyük bedeller ödedik, ödüyoruz. Kendimize yeni yollar, araçlar bularak yatırım-istihdam-üretim-cari fazla yoluyla büyümeyi sürdürecek TEM’i hayata geçirmeyi başardık. Geçtiğimiz yılı yüzde 11 büyüme ile kapatmıştık. Birinci çeyrek yüzde 7,3 olarak açıklandı. İstihdamda tarihimizin rekorunu kırdık.
-Vatandaşlarımızın ıstıraplarını biliyoruz fakat global dalgalanmaların tesiriyle emsal dertlerin tüm dünyada yaşandığını unutmamalıyız. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sarılarak çalışmaya devam edersek bu süreci de en hasarla atlayacağız. Hiçbir insanımızı yokluğun, yoksulluğun pençesine terk etmeyeceğiz.
-Tarım Kredi Kooperatifimizin açtığı mağaza sayısı 1300’e ulaştı. Bunu da 3 bine çıkarmak. Önlemleri adım adım hayata geçireceğiz. Emekçisiyle, patronuyla, esnafıyla, emeklisiyle her kısmın sorunlarına deva olacak paketler hazırlıyoruz. Gençlerimize, bayanlarımıza, esnafımıza devlet bankaları başta olmak üzere her türlü dayanağı vereceğiz.
Dış siyaset
-Güvenlik sıkıntılara kayıtsız kalan batı dünyası Karadeniz’in kuzeyinde çıkan çatışmada kendini benzeri durumda buldu. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurusu bu türlü bir süren eseridir. Biz terör örgütüne verdikleri dayanak nedeniyle üyeliklerine karşı olduğumuzu ilan ettik. NATO, terör örgütlerine dayanak kuruluşu değildir.
-AİHM’in önünde çadırlar kurmak suretiyle para topluyorlar. Bunlar göz önündeyken biz bunlara gelin diyebilir miyiz? Bunu bizden evvelki idareler Yunanistan’a yaptı.
-Yunanistan 5+4, ABD’nin 9 üstünün Yunanistan’da kurulmasına imkan hazırladı. Bizim Yunanistan ile Yüksek Seviyeli Stratejik Kurul mutabakatımız vardı, bozduk. Biz şahsiyetli dış siyasetten yanayız. İkide bir uçaklarınla bize şov yap. Kendine gel, tarihten hiç ders almıyor musun? Türkiye ile dans etmeye kalkma. Şu anda bunlarla ikili görüşmeleri de yapmıyoruz. Bu Yunanistan yola gelmeyecek. Ne vakit bu yanlışlarından döner… Biz bunlardan bıktık, dürüst olacaksan karşımızda koltuğun hazır ancak dürüst olmazsan ksuura bakma.
-Arayan arayana… Niye bu ülkelerin üyeliklerine karşı olduğumuzu anlattık.
-Peki biz ne istiyoruz? Her şeyden evvel bu ülkelerin hudutları içerisinde faaliyetlerine müsaade verdiği terör örgütleriyle ilişkili tüm kurumların kapılarına kilit vurması gerekiyor.
-PKK ve uzantısı kuruşları temsilcilerini üst seviyede ağırlayanların bizim terörle gayretimize hürmet duydukları kelamları inandırıcı değildir. İsveç ve Finlandiya heyet gönderdiler. Bizimle görüşmeye geldiklerinde akşam İsveç devlet televizyonunda Salih Müslim’le söyleşi yapıyorlar. Bu nasıl duruştur, bu nasıl samimiyettir? Bizi değil, kendilerini kandırıyorlar.
Suriye
-PKK yandaşlarının faaliyetlerini sivil toplum görünümüne sokarak desteklerken bizim vatandaşlarımızın faaliyetine karşı çıkanlar faşisttir. Türkiye’ye parasıyla vermedikleri silahları, teçhizatları terör örgütüne bilabedel aktaranlar hukuk devleti değil, terör devleti sıfatını hak eder.
-Teröriste böylesine pervasızca yol veren ülke mi tehdit karşısında bizimle çaba edecek? Bizim güney sonlarımızı teröristlere karşı yürüttüğümüz harekatlara işgal diyenler mi yanımızda olacak? Bu sorulara kesin, net karşılıklar bulmadan halimizi değiştirmeyeceğiz.
-Güney sonlarımız boyunca 30 km derinliğinde inançlı bölge oluşturma eforumuzun yeni safhasına geçiyoruz. Tel Rifat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz. Akabinde da basamak etap başka bölgelerde birebirini yapacağız. Buna kimler takviye verecek, kimler köstek olacak göreceğiz”
