Aydın’ın Efeler ilçesindeki Atatürk Devlet Hastanesi’nde hemşirelik yapan evli ve 2 çocuk annesi 35 yaşındaki Halime Hale Yıldız, hemşirelik misyonunun yanı sıra sürdürdüğü roman müellifliği ile dikkatleri üzerine çekerken, Yıldız yurt genelinde düzenlenen ‘Pandemi Devrinde Hemşirelik’ bahisli hikaye yarışı ile de meslektaşlarını gururlandırdı.
Çeşitli sıhhat kurumlarında 10 yıldır hemşirelik misyonu yapan Halime Hale Yıldız, mesleğinin yanında sürdürdüğü roman müellifliği ile de takdir topluyor. Bugüne kadar ‘Sır Perdesi’ ve ‘Kızıl Çember’ isimlerinde 2 adet roman kitabı yayımlanan Yıldız, gündüzleri hastaları ile ilgileniyor geceleri de meskeninde romanlarını kaleme alıyor. Türk Hemşireler Derneği İzmir Şubesi ve Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi’nin Hemşireler Haftası hasebiyle düzenlediği ‘Pandemide Hemşirelik Hikaye Müsabakası’na katılarak ‘2.18 Saniye Ömür’ isimli hikayesiyle ikincilik mükafatına layık görülen Yıldız, romanlarını yazarken etrafındaki olaylardan ilham alarak romanlarını kaleme aldığını belirtti. Ailesinin, iş arkadaşlarının ve hastalarının kendisini desteklediğini kaydeden hemşire Yıldız, pandemi devrinin yorgunluğu eline aldığı kalem ile attığını kaydetti.
‘İnsanların yüzünün gülmesi bizleri de keyifli ediyor’
10 yıldır hemşirelik yaptığını belirten hemşire ve muharrir Halime Hale Yıldız, “Aydın Atatürk Devlet Hastanesi’nde 3 yıldır Göğüs Cerrahi hemşireliği yapıyorum. Genelde cerrahi servislere bakıyoruz. Pandemi periyodunda servisimiz Covid-19 servisi oldu ve o vakit da Covid hemşireliği yaptım. Bizim için her vakit hastalarımızın sıhhati ve bakımı önceliklidir. Hemşireler olarak hastalarla her vakit ön planda irtibat kuran bireyler oluyoruz. Hastaların ağrıları, ameliyat öncesi ve sonrası bakımları ile ilgileniyoruz. Ayağa kalkmaları gerektiğinde yardımcı oluyoruz. Tıpkı vakitte Ortopedi Servisi hemşireliği de yapıyorum. Günümüz ağır geçiyor lakin mesleğimi de severek yapıyorum. Hastalarımı ve insanları seviyorum. Onların his durumlarına, duygusal ezalarına ve ağrılarına karşılık vermeyi de seviyorum. Mesleksel doyumumuz bu bahiste hoş. Zira beşerlerle uğraşıyoruz. İnsanların keyifli olması, onların yüzünün gülmesi otomatikman bizi de keyifli ediyor” dedi.
‘Yazmayı çok seviyorum’
Okuduğu kitaplardan etkilenerek yazmaya başladığını tabir eden Yıldız, “Yazmayı çok seviyorum. Okuduğum kitaplardan etkilenerek kendimce bir şeyler yazmaya başladım. Gün geçtikçe kendimde daha çok ilerleme kat ettiğimi fark ettim. Yazdığım çalışmaları etrafımdaki arkadaşlarıma okuttum ve hoş geri dönüşler aldım. Sonrasında kendimce ‘neden bunu bir hobi değil de meslek olarak yapmıyorum?’ diyerek yayın konutlarına başvurdum. Yayın meskenlerinden olumlu dönüt geldi ve birinci kitabımı çıkarttım. Kitabım yayımlandıktan sonra herkesten olumlu yorumlu kelamlar işittim. Bilhassa hemşire ve hastane çalışanlarından çok büyük takviye aldım. Bu türlü olunca da ikinci kitap geldi. İkinci kitabım da yayımlandı. Bu formda boş kaldıkça, çocuklarımla vakit geçirdikten sonra geceleri öykülerimi yazmaya devam ediyorum” diye konuştu.
Yurt genelindeki müsabakada ödül aldı
Müellifliğini yurt genelinde düzenlenen müsabakada ikinci olarak aldığı ödül ile taçlandıran Yıldız, “İki kitabımdan sonra kendimde Covid hemşireliği yaptığım periyottan sonra Türk Hemşireler Derneği İzmir Şubesi ve Ege Üniversitesi’nin Hemşireler Günü için birlikte düzenledikleri ‘Pandemide hemşirelik’ başlıklı hikaye yarışına katıldım. Burada pandemi devrinde yaşadığımız acılı bir olayın sonunun hoş bittiği bir hastamızın müdahalesini anlattığım öykü ile ikincilik mükafatına kayık görüldüm. Yarışta ikincilik mükafatını aldıktan sonra da bilhassa kendi meslektaşlarımdan gördüğüm ilgi ikiye katlandı. Hem hemşireliği hem de müellifliği nasıl bir ortada götürdüğümü merak edip çok şaşıranlar oldu. Hakikaten hem hemşirelik hem de müelliflik çok güç ancak ben her ikisini de çok sevdiğim için zevkle yapıyorum” tabirlerini kullandı.
‘Hedeflerinizde vazgeçmeyin’
İnsanların gayelerinden vazgeçmemesi gerektiğini kaydeden Yıldız, kelamlarını meslektaşlarına ve tüm insanlara verdiği şu ileti ile sonlandırdı;
Her kadar güçlü süreçler geçirmiş de olsa hayallerimizin ve amaçlarımızdan koşalım. Asla fakat asla vazgeçmeyelim. Müspet yaşamaya devam edelim. Her vakit çalışıp uğraş etmeyi sürdürelim. Her şeye karşın hayat gücümüzü kaybetmeyelim. Ne kadar sıkıntı olsa da hayallerimizin peşinden gidip keyifli olacağımız işlere gücümüzü harcayalım.
