CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na Çubuk’taki linç teşebbüsü davasında karar çıktı. Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman Sarıgün’e verilen 1,5 yıllık mahpus cezası ertelenirken, hata işlemeye tahrik kabahatinden 2,5 yıl mahpus cezası verildi. Kılıçdaroğlu’nun sığındığı meskenin önünde “Yakın o evi” diye bağıran Sevim Gölyeri’nin de 1 yıl 5 ay 15 günlük cezası ertelenirken, yalnızca Kılıçdaroğlu’nun sığındığı konuttan çıkmasını engellediği için 3 yıl 4 ay mahpus cezası aldı.
CHP yöneticileri, milletvekilleri ve Ankara Vilayet Lideri Ali Hikmet Akıllı, dava sonrası Çubuk Adliyesi önünde açıklama yaparak bu karara reaksiyon gösterdi. Hukuk ve seçim işlerinden sorumlu CHP Genel Lider Yardımcısı, Çanakkale milletvekili, avukat Muharrem Erkek şunları söyledi:
“Çubuk ilçemizde Genel Liderimize, milletvekillerimize yönelik bir linç teşebbüsü gerçekleşti. Bu linç teşebbüsünün gerisinde kimlerin olduğu, kimlerin bunu planladığını ve organize ettiğini çok düzgün biliyoruz. Bu linç teşebbüsü planlı bir biçimde öldürmeye teşebbüstür. Bugün Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sonuçlanan bu dava aslında ağır ceza mahkemesinde görülmeliydi, lakin maalesef siyasallaşan yargı her geçen gün adaleti daha da çürütüyor.
‘Cezaların çok büyük bir çoğunluğu ertelendi’
Her vakit söylediğimiz üzere tek adam sisteminde maalesef yargı yürütmenin tahakkümü altına girmiştir. Onun için adalet tecelli etmiyor. Bugün dava sonuçlandı, çok trajikomik bir süreç, yargılananlar yaralamadan, mala ziyan vermeden, hakaretten, tehditten, özgürlüğü engellemekten kimi kabahatler kimi cezalar aldılar. Ne enteresandır ki cezaların çok büyük bir çoğunluğu ertelendi, yani kararın açıklanmasının geri bırakılması uygulandı. Yani istinafa gitmek artık mümkün değil bu hatalarla ilgili onun için burada aslında adalet tecelli etmedi.
‘Bu evraklar bir gün gelir yine açılır”
‘Ben pişman değilim’ diyen sanığın cezasını bile ertelediler. Genel Liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk sallayan Osman Sarıgün’ü tebrik etseler herhalde çok daha güzeldi. Hukuk her şeyi sonuna kadar takip eder, bu belgeler bir gün gelir tekrar açılır, gerçeğin üzerini hiçbir güç erteleyemez. Burada yargılanan ve ceza alan sanıklardan öte bu işi planlayanların, azmettirenlerin, organize edenlerin bir gün kesinlikle yargı önünde hesap vereceğini unutmayacağız. Bunun kesinlikle takipçisi olacağız. Genel Liderimiz zati suça sürüklenen çocuklar hakkında, hata tarihinde 18 yaşını bitirmemiş olan tüm sanıklar hakkında şikayetinden vazgeçti.
‘Bu olayın ardındakiler çıkartılsın’
Bugün sanıklardan biri de farklı bir şey söyledi; ‘1 yıl sonra bizim köyümüze ziyarete geldiğinde hiçbir şey olmadı bu olayın ardındakiler çıkartılsın’ dedi ancak maalesef yargı bağımsız ve tarafsız olmadığı için gerçeğin üzerine gidilemiyor. Bir rejim halkın artık adalete inanmadığı noktaya gelmişse o rejim mahkûm olmuştur.
‘Süleyman Soylu şahsen halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmiştir’
CHP Küme Başkanvekili Engin Özkoç da şöyle konuştu:
“Bugün bir dava sonuçlandı lakin sonuç tam bir güldürü, bu olayı kim teşvik etti, kim tahrik etti bunun en kıymetli sorumlusu şu anda İçişleri makamında oturan Süleyman Soylu’dur. Süleyman Soylu şahsen halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmiştir. Süleyman Soylu, CHP’li vilayet liderlerinin, ilçe liderlerinin ve yetkililerin şehit cenazesine alınmasın diye kendi müsteşarlarına ve yetkililere buyruk veren kişidir. Bu davanın ardında duranlar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve iktidardır.
O insanları tahrik edenler, Kılıçdaroğlu’na linç teşebbüsünü yaptıranlar, Kılıçdaroğlu’nun bir meskende saatlerce mahsur kalmasını sağlayanlar iktidar mensuplarıdır. Orada net olarak hatırlayalım, Genelkurmay Başkanı’nın, Ulusal Savunma Bakanı’nın, üst seviye bürokratların katıldığı bir yerde jandarma genelgesi doğrultusunda hiçbir önlem alınmamıştır. Güvenlik koridoru oluşturulmamıştır. Şayet orada kimi gerekli müsabakalar olmasaydı vefatın gerçekleşeceği bir olayda Ulusal Savunma Bakanı, Genelkurmay Lideri, Ulusal Eğitim müdürü ve Genel Lider danışmanları saatlerce köy konağında oturmuşlar ondan sonra olay nihayete erdiğinde müdahale ediyormuş manzarası verdiler.
‘Kılıçdaroğlu’na yumrukla saldıran kişi AKP iktidarına mensup bireyler tarafından eli öpülüp onurlandırılmıştır”
Olay gerçekleştikten sonra Kılıçdaroğlu’na yumrukla saldıran kişinin AKP iktidarına mensup şahıslar tarafından eli öpülüp onurlandırılmıştır. Bugünkü bu davada buna benzeri şahısların iktidar tarafından desteklendiğinin açık göstergesidir. İnsanları kin ve düşmanlığa tahrik eden İçişleri Bakanı Soylu ve bu mahkeme kararı şunu söylüyor; ‘Her türlü karışıklıkta bizden yana olanların biz ardında duracağız’ diyor. Lakin biz de CHP olarak diyoruz ki hiçbir güç adaletin üstünde olamaz. Hiçbir güç demokrasinin üzerinde olmayacaktır, hiçbir güç Türkiye’nin isimli makamlarını siyasete sonuna kadar alet edemeyecektir.
‘Devlete ve millete karşı işlenen bütün kabahatlerin takipçisi olacağız’
CHP’nin Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararlılığı ve gerisindeki yol arkadaşlarının uğraşı buna mahzur olacaktır. Millet İttifakının sonuncu olarak iktidara gelmesinden sonra devlete ve millete karşı işlenen bütün cürümlerin takipçisi olacağız. Şahsen Kılıçdaroğlu’nun öldürülmesi ile ilgili öldürün, vurun, yakın diyenler bugün davaları aldıkları cüzi cezalardan da erteleme verilerek, dışarıda elleri kolları serbestçe dolaşmaları sağlanmıştır. Soylu’nun yanında makinalı tüfeklerle Twitter hesaplarından; ‘Sen bize vur, öldür de biz vuralım, öldürelim’ diyen beşerler hakkında hiçbir süreç yapılmamıştır.
‘Biz dik duracağız eğriye bir gün belasını bulduracağız’
Bugün yargılananlar saf köylüler, birilerinin tahrikiyle, teşvikiyle, sırtlamasıyla orada linç teşebbüsünde bulunmuşlardır, Genel Lideri öldürmeye teşebbüs teşebbüsünde bulunmuşlardır ancak bugün dışardalar. Hiç kimse kuşku duymasın bu ülkede adalet tecelli edecek, Kemal Kılıçdaroğlu şöyle sesleniyor; ‘Siz dik durun eğri belasını bulacak’ diyor, biz dik duracağız eğriye bir gün belasını bulduracağız”
Partililer “Hak, hukuk, adalet” sloganı attı.
