MHP Genel Sekreter Yardımcısı Bahadır Bumin Özarslan, MHP MYK üyesi Deniz Depboylu ve MYK üyesi Fatih Çetinkaya; CHP Genel Merkezi’nde, CHP Eskişehir Milletvekili Jale Işık Süllü, Bayan Kolları MYK üyesi Necla Kacan ve Gençlik Kolları MYK üyesi Uygar Elitog ile bayramlaştı.
Ziyaret sırasında, Süllü; “Siyasi etik yasasının kesinlikle çıkması gerekiyor. Vatandaşın siyasetçiye olan itimadının son yıllarda çok yıprandığı bir süreçten geçiyoruz. Bizlere güvenmiyorlar. Halbuki biz vatandaşın vekili olarak…” dedi. MHP MYK üyesi Depboylu, “Sayın Genel Liderimizin bu bahisteki hassasiyeti çok yüksek. Uzun vakittir hazırlanan bir çalışma vardı. Bu devirde kanun teklifi olarak kümemiz sundu. Bu husus ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
‘Her şeye onay vermiyoruz’
MHP Genel Sekreter Yardımcısı Özarslan, partisinin Cumhur İttifakı içindeki yeri ile ilgili olarak “Biz şunun altını çiziyoruz. İttifakın ortağıyız. Lakin iktidarın ortağı değiliz” dedi. Süllü ise “Ama her şeye onay verince…” karşılığını verdi.
Özarslan ise şunları söyledi:
“Her şeye onay vermiyoruz. Art planda, mutfaktaki süreci bilirsek, aslında bu türlü olmadığını daha âlâ anlarız. Süreç şöyledir. Bizim tekliflerimiz yahut Adalet ve Kalkınma Partisi’nin teklifleri birlikte onay almadan parlamentoya, genel konseye, komiteye geçmez. Bizim onay verdiğimiz kanun teklifleri; genel konseyde yahut komitede birinci sefer gördüğümüz teklifler değil. Hazırlık çalışmaları art planda, mutfakta yapılır. İlgili kurul üyeleri bunu kesinlikle görürler. Partimizin görüşlerini, genel liderimizin çizdiği istikamette ve parti programımız istikametinde oraya yansıtırlar. Ondan sonra teklif haline gelir, ondan sonra kurula sevk ediliyorsa, sevk edilir. Genel işleyiş bu.”
‘Bizim takım talebimiz yok’
Süllü, “İktidarın olumsuz siyasetlerini, uygulamalarını görüyoruz; ortak olmuyoruz mu diyorsunuz?” sorusunu yöneltti.
Özarslan ise şu karşılığı verdi:
“Bizim Cumhur İttifakı’ndan muradımız, iktidara ortak olmak üzere kurgulanmış bir şey değil. 15 Temmuz gecesi hain bir kalkışma oldu ve bu kalkışma sonucunda Türkiye, o geceden başlayarak çok önemli bir süreçten geçti. Devletin tekrar yapılanması için süratli bir onarıma gereksinim oldu. Biz, bunu fakat; hükümet ortağı olmak, devlet yönetimini ele almak, bakanlıklar, takımlar almak üzere bir niyetle yapmadık. Bakanlar Kurulu’na bakın, bir tane bakanımız yok. Bakan Yardımcıları, Genel Müdür vesaire… Bilinen o düzeyde, bürokraside doğal ki eşitlik temeldir. Bizim bu biçimde bir takım talebimiz de yok. Sayın Genel Liderimiz bunu daima tabir ediyor.”
