CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Öztrak, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamalarını kıymetlendirdi. Merkez Bankası’nın 53 milyar dolar açık verdiğini hatırlatan Öztrak, ” dedi.
‘TL iki buçuk ayda dolar karşısında yüzde 14 bedel yitirdi’
Bakan Nebati’nin ‘TL en bedelsiz noktada, rahat olun, daha fazla düşecek yeri yok’ cümlelerini hatırlatan Öztrak, “O günden bu yana Türk lirası, iki buçuk ayda dolar karşısında yüzde 14 paha yitirdi. Ve dün akşam saatlerinde, evvel Hazine ve Maliye Bakanlığı toplumsal medya hesabından bir açıklama yaptı. İktisat etraflarında konuşulmaya başlanan, şüyuu vukuundan beter ‘Türkiye’de yeni sermaye denetimleri geliyor’ haberleri üzerine, ‘serbest piyasaya bağlıyız, kambiyo rejimimiz liberal’ bildirileri verdi. Güya Merkez Bankası’na talimatla faiz indirten, kuru tutmak için Merkez Bankası’nın ödünç rezervlerini art kapıdan çaktırmadan sattıran, ihracat gelirlerinin yüzde 40’ını bozdurma zaruriliği getiren; kamu kurumlarına telefon açtırarak, sopa göstererek firmaları döviz satmaya zorlayan, bankalardaki döviz mevduatlarını kur muhafazalı mevduata çevirmek için ek karşılık getiren, daha yeni kira artışlarına tavan getiren, ekonomiyi dört başı mamur bir kumanda iktisadına çevirip bu lafları körükleyen bu hükümet değilmiş gibi” diye konuştu.
‘Nebati bakanınızı neden kandırdınız?’
Öztrak, Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratlarına seslenerek, “Ey Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratları, Nebati Bakan’ınızı neden kandırdınız? Neden, 20 Aralık gecesi size sorduğunda ‘Bir şey yapmadık’ dediniz? Adamı neden ‘lan, nasıl’ diye televizyonlarda konuşturdunuz. Sonunda Nebati Bakan’ın ışıl ışıl gözlerinin ferini kaçırttınız, konuşma yasağı koydurttunuz. Bak artık işler sizin başınıza kaldı. Gecenin bir vakti yazılı açıklama yapmak zorunda kalıyorsunuz” tabirlerini kullandı.
İktidara geldiklerinde birinci bakacakları bahsin 20 Aralık gecesi olacağını belirten Öztrak, “Dünkü açıklamalarının sonuna da ‘Türkiye Modeli çerçevesinde bu akşamdan itibaren enflasyon ve döviz kuruna karşı yeni adımlar atacağı’ lafları eklemişler. Dolar kuru, bu duyurunun akabinde 40 kuruş indi. Üç saat sonra da Bakanlık’tan beklenen açıklama geldi. Doları ve enflasyonu düşürecek dayanılmaz önlem, daha evvel birçok hükümetin deneyip vazgeçtiği, üç ayda bir garantili getiri sağlayacak gelire endeksli iç borçlanma senedi çıktı. Bu kağıt hangi gelire endeksli? Yandaş müteahhitlere yaptırılan, onlara hem de döviz garantisiyle verilen geçilmeyen yolların ve köprülerin, uçulmayan havalimanlarının geliri olamaz. Devlet, bunlardan gelir elde etmek bir yana milyarlarca dolar garanti ödüyor. Şayet kelam konusu olan kamu işletmelerinin geliri ise Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Kamu İşletmeleri Raporu’na nazaran BOTAŞ ziyanda, EÜAŞ ziyanda, Taş Kömürü Kurumu ziyanda, Devlet Demiryolları ziyanda, DHMİ, ÇAYKUR, TEDAŞ; pek çok kamu işletmesi zararda” sözlerini kullandı.
‘Enflasyon düşerse büyüme düşmez’
Öztrak, Bakan Nebati’nin büyüme için yüksek enflasyonu tercih ettiklerini, dar gelirlileri bile isteye ezdiklerini itiraf ettiğini lisana getirerek, “Ama ben söyleyeyim; Nebati Bakan’ın sandığının bilakis, enflasyon düşerse büyüme düşmez. 2001 krizinin akabinde, benim de Hazine Müsteşarı olarak içinde bulunduğum iktisat idaresi, yalnızca bir yılda tüketici enflasyonunu yarıya, üretici enflasyonunu üçte teğe indirmişti. Birebir devirde, iki çeyrek içinde, iktisatta ibreyi küçülmeden büyümeye çevirdik. 2001’de yüzde 9,9 küçülen iktisadımızı 2002’de yüzde 11,2 büyütmeyi başardık. Biz biliyoruz ki Türkiye, üretime koşabileceği genç nüfusuyla, 4,5 saatlik uçuş aralığında 1,5 milyar nüfusa, 58 ülkeye ve 21,5 trilyon dolarlık pazara erişim imkânı sağlayan inanılmaz pozisyonuyla, dünyanın her köşesinde ter döken tecrübeli ihracatçılarıyla, iş insanlarıyla potansiyeli çok büyük bir ülkedir. Bilhassa pandemi sonrasında, kısalan tedarik zincirleri ülkemizin bu potansiyelini daha da artırmıştır. Ekonomimiz, hakikat ilaca süratli karşılık verir. İtimadı sağlayacak bir programla; yeni kurallar, yeni kurumlar ve yeni liyakatli takımlarla çok kısa müddette ayağa kalkar. Biz, bunu yaşayarak gördük. Daima lastik patlatan, yama üstüne yama yapan maharetsiz sürücünün elinde ekonomimiz süratle geriye kaymaktadır” biçiminde konuştu.
Erdoğan’ın milleti unuttuğunu söyleyen Öztrak, “Kendi genel başkanvekillerinin tabiriyle ‘Musa’yım’ diye gelip firavunlaşmıştır. Saray yanaşmalarını, yandaş müteahhitleri, faiz lobilerini, dolar ve uyuşturucu baronlarını etrafında toplayan bir hükümet olmuştur. Erdoğan, 2011 yılında, 2023’te ulusal geliri 2 trilyon dolara çıkaracağını taahhüt etti. Ulusal gelirimiz bugün 800 milyar doların altında. Kişi başına geliri 2023’te 25 bin dolara çıkarmayı taahhüt etti. Bugün kişi başına gelir 10 bin doların altında. 500 milyar dolar ihracat taahhüt etti. Bugün yıllık ihracatımız 240 milyar dolar. Yarısı bile değil. İşsizliği yüzde 5’e indirmeyi taahhüt etti. Bugün tabelada yazan işsizlik yüzde 11,3. Gerçek işsizlik ise yüzde 21,7. Bunlar da TÜİK’in makyajlı sayılarıyla. Karşımızda, millete taahhüdünü yerine getiremeyen bir müflis siyasetçi vardır. Çıkmış, milletten bir sefer daha oy istemeye kalkmaktadır” dedi.
‘Ettiği hakaretleri meşrebine veriyoruz’
Öztrak, kelamlarını şöyle sonlandırdı:
“Milleti işsizlik ile hayat pahalılığı ortasında ezeceksin, sofralardaki ekmeği küçülteceksin, insanları kuyruklara mahkûm edeceksin; esnafı borca, faturalara ezdireceksin, çiftçiyi traktörüne mazot koyup tarlasına gidemez hale getireceksin, gençlerin umutlarını çalacaksın, ülkemizi Avrupa’nın açık hava sığınmacı kampına çevireceksin, milletine ‘çürük, sürtük’ diye küfredeceksin, sonra da çoktan kaybettiğin belirli bir seçimde milletin oyuna talip olacaksın. Bu hale fikir natürel ki adaylığını açıklarken edebi, adabı unutursun. Bu ülkede milyonlarca insanın oy verdiği Türkiye’nin ikinci büyük partisinin genel liderine yeniden ağız dolusu hakaretler eden sarayın kibir abidesine kelamlarını motamot iade ediyoruz. Ettiği hakaretleri tıynetine ve meşrebine veriyoruz.“
